Lübnan merkezli L’Orient-Le Jour gazetesi, Türkiye’nin savunma sanayisindeki dönüşümünü “Türk gücünün mihenk taşı” olarak nitelendiriyor. Gazete, “Müşteriden üreticiye dönüşen Türkiye, bu sektörü stratejik ve diplomatik bir kaldıraç olarak kullanarak dünya askeri sahnesinde kendini kabul ettiriyor” ifadelerine yer verdi.
Son 15-20 yılda savunma sanayisinde hızlı bir gelişim gösteren Türkiye, dışa bağımlılığını önemli ölçüde azaltarak milli ve yerli üretim kapasitesini artırdı. İnsansız hava araçları (İHA), milli tanklar, gemiler, roket sistemleri ve elektronik harp teknolojileri gibi kritik ürünler artık Türkiye’de geliştiriliyor ve üretiliyor.
Bu gelişim, sadece askeri açıdan değil, aynı zamanda diplomatik ilişkilerde de Türkiye’ye önemli avantajlar sağlıyor. Savunma sanayisindeki yerli üretim ve ihracat kapasitesi, Türkiye’nin uluslararası arenada daha etkin bir aktör haline gelmesini mümkün kılıyor.
Türkiye’nin geliştirdiği İHA’lar başta olmak üzere birçok savunma ürünü, hem kendi ordusunda hem de yurtdışında birçok ülkenin güvenlik ihtiyaçlarında kullanılıyor. Bu durum, Türkiye’yi bölgesel ve küresel savunma pazarında önemli bir oyuncu konumuna getiriyor.
L’Orient-Le Jour’un vurguladığı gibi, savunma sanayii Türkiye’nin ekonomik, askeri ve diplomatik gücünün temel taşlarından biri haline gelmiş durumda