Nöbetçi Eczaneler
Psikoloji dünyasında dikkat çeken yeni bir kişilik tipi: Otrovert. Klinik Psikolog Dr. Serap Altekin, dilin ve kişilik tanımlarının zamanla dönüşebileceğini vurgulayarak, “Otrovert” kavramının değişen dünya düzeniyle birlikte ortaya çıktığını söylüyor.
Dr. Altekin’e göre dil, tıpkı toplum gibi “canlı” bir yapıya sahip. Çevresel, teknolojik, sosyal değişimler, insan ilişkileri ve yaşam pratikleri dönüştükçe; kişilik tanımları da bu değişime ayak uyduruyor. Bu bağlamda, “otrovert” kavramı da klasik introvert (içe dönük) ve extravert (dışa dönük) kişilik tanımlarına alternatif olarak gündeme geliyor.
KİME ”OTROVERT” DENİR?
Psikolog Kaminski’nin tanımına göre, otrovert kişiler:
Grup aidiyetine mesafeli durur.
Bazen yalnızlığı tercih eder, bazen ise derin ve güçlü bağlar kurabilir.
Çoğunluğa uyum sağlama veya grupla hareket etme zorunluluğu hissetmez.
Sosyal ortamlarda hızlı adapte olmak yerine, bireysel çalışmalarda ve kendi ritüellerinde daha üretken olabilir.
Yaratıcı, özgün fikirler üretme potansiyeline sahiptir.Bu özellikleri taşıyan kişiler, klasik kişilik tanımlarına uymayan; hem sosyal hem de bağımsız yönleri olan bir profile sahip olabilirler.
BİR OTROVERT’İN GÖZÜNDEN
Kendini otrovert olarak tanımlayan bireyler, örneğin grup sporları yerine bireysel sporları (tenis, yüzme gibi) tercih ettiklerini; kalabalıklardan uzaklaşarak yalnız vakit geçirmekten keyif aldıklarını ifade ediyorlar. Sosyal ilişkilerde yüzeysel kalabalıklardan çok, samimi ve derin arkadaşlıklara önem veriyorlar. Empati kurabiliyor, yardımseverliklerini ise sosyal medya üzerinden gösterişe dönüştürmeden sergiliyorlar.
”DEVRİMSEL BİR DEĞER”
Dr. Serap Altekin bu kişilik yapısını şöyle değerlendiriyor:
“Liyakat, adalet, nezaket ve bilim gibi değerlere sırt çeviren toplumsal yapılarda, bir ortama ait hissetmemek ama yine de ayakta kalmak, üretmek, samimi ilişkiler kurmak devrimsel bir değerdir. Otrovert kişilik yapısı, bu açıdan bakıldığında hem dirençli hem de özgün bir birey tipine işaret ediyor.”
Otrovert kavramı, çağımızın hızla değişen toplumsal yapıları içinde, yeni nesil insan ilişkileri ve kişilik tipolojilerine ışık tutuyor gibi görünüyor.
