Uluslararası Gayrimenkul Kongresi’nde konuşan İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç, “Gayrimenkul sektörü küresel ekonomik sıkıntılardan ve ulusal dezenflasyon programından etkileniyor. Ancak genel itibariyle bir iyileşme dönemine yaklaştığımızı; İstanbul, Ankara ve İzmir gibi büyük şehirlerdeki küçük de olsa meydana gelen artışlardan anlıyoruz. Özellikle İstanbul’da 2025’in ikinci çeyreğinde yapılan kiralamaların önemli bir kısmının metrekare bazında yüzde 81’inin, adet bazında ise yüzde 62’sinin yeni kiralamalar olması bizim için değerli. Son yıllarda İstanbul’un, Akdeniz ve sahillerinin cazibesi sürekli artıyor. Türkiye’nin her köşesi, gayrimenkul açısından altın değerinde” dedi.
İstanbul Ticaret Odası (İTO) ve Tüm Girişimci Emlak Müşavirleri Derneği (TÜGEM) iş birliği ile düzenlenen 1’inci Uluslararası Gayrimenkul Kongresi, İTO Başkanı Şekib Avdagiç’in katılımıyla gerçekleşti. Avdagiç, Kongre’nin açılışında yaptığı konuşmada, gayrimenkul sektörünün kendileri için önemli olduğunu belirterek, kongrede birçok sorunun çok farklı açılardan ve çözüm boyutu ile ele alınacağını ifade etti. Son yıllarda ise İstanbul’un, Akdeniz ve sahillerinin cazibesinin sürekli arttığını belirten Avdagiç, “Türkiye’nin her köşesi, gayrimenkul açısından altın değerinde. Akdeniz ve Ege sahilleri, Marmara kıyılarımız her geçen gün cazibesini artırıyor. Ticaret ve sanayide elde ettikleri gelişmeler ya da doğal ve tarihi güzellikleriyle Anadolu illerimiz de gayrimenkul sektörü için büyük imkanlar sunuyor” dedi.
“Türkiye’nin her köşesi, gayrimenkul açısından altın değerinde”
Gayrimenkul sektörünün tüm sektörlerin ev sahibi olduğunu dile getiren Avdagiç, “Bu nedenle gayrimenkul sektörümüzde işlerin yolunda gitmesi, genelde ekonomi ve ticaretin sağlıklı işlediği anlamına gelir. Bu sebepten Oda olarak gayrimenkul sektörünü masaya yatıran bu kongreyi düzenlemeyi çok önemli buluyoruz. Ülkemizin her türlü köşesi gayrimenkul anlamında gerçekten altın değerinde. Son yıllarda İstanbul’un, Akdeniz ve sahillerinim cazibesi sürekli artıyor. Türkiye’nin her köşesi, gayrimenkul açısından altın değerinde. Akdeniz ve Ege sahilleri, Marmara kıyılarımız her geçen gün cazibesini artırıyor. Ticaret ve sanayide elde ettikleri gelişmeler ya da doğal ve tarihi güzellikleriyle Anadolu illerimiz de gayrimenkul sektörü için büyük imkanlar sunuyor. İstanbul, Türk gayrimenkul sektörünün lokomotifi ve parlayan küresel yıldızı. İstanbul, 8 bin 500 yıllık geçmişinin sağladığı avantajlarla, kıtaların ve denizlerin kavuştuğu şehir olması sebebiyle artık “gayrimenkulün de küresel bir merkezidir” şeklinde konuştu.
“2025’in ikinci çeyreğinde İstanbul’daki kiralamaların metrekarede yüzde 81’i, adette yüzde 62’si yeni kiralamalardan oluştu; bu bizim için değerli”
Gayrimenkul sektörünün küresel ekonomik sıkıntılardan ve ulusal dezenflasyon programından etkilendiğini vurgulayan Avdagiç, “Ancak genel itibariyle bir iyileşme dönemine yaklaştığımızı; İstanbul, Ankara ve İzmir gibi büyük şehirlerdeki küçük de olsa meydana gelen artışlardan anlıyoruz. Özellikle İstanbul’da 2025’in ikinci çeyreğinde yapılan kiralamaların önemli bir kısmının metrekare bazında yüzde 81’inin, adet bazında ise yüzde 62’sinin yeni kiralamalar olması bizim için değerli. Yine İstanbul’da gayrimenkul yatırımlarında cadde mağazaları, küçük ölçekli ofis projeleri, depolama ve lojistik alanlarının öne çıktığını görüyoruz. Elbette reel bir iyileşme ve gelişme için biraz daha zamana ihtiyacımız var. Bazı sektörler vardır ki, onlar değişim rüzgârının arkasında kalamazlar. Değişimin önünde gitmeli, kendileri değişim rüzgârı oluşturmak zorundadır. Gayrimenkul sektörü de böyledir. Bu bağlamda sektörün geleneksel usuller yerine gayrimenkullerimiz gibi modern bir yapıya kavuşmasını önemsiyoruz. Bu yöndeki çalışmaları takdirle karşılıyoruz. Sözgelimi WebTapu sistemi ve ilanlarda kimlik doğrulama zorunluluğu gibi uygulamalar sektörü yeni bir aşamaya taşıdı. Hem mevzuat hem teknolojik altyapının güncellenmesi sektörde şeffaflığı artırdı, hizmet kalitesini yükseltti. Şimdi de sektörün yapay zekâ, gayrimenkul teknolojileri ve dijitalleşmeyi en verimli şekilde kullanması gerekiyor. Bu olumlu gelişmeler başladığında, Türkiye ve İstanbul bu pastadan payını almak adına her türlü potansiyele sahip. Kentsel dönüşüm projeleri, mega altyapı yatırımları, turizm odaklı gelişmeler ve yabancıya konut satışında vatandaşlık imkânı sağlama çok önemli avantajlarımız” ifadelerini kullandı.