Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Reklam
Reklam

Hazreti Ömer’in Emannamesı Erdoğan’a Hediye Edildi

KUDÜS RUM ORTODOKS PATRİĞİ’NDEN ANLAMLI ZİYARET Kudüs Rum Ortodoks Patriği

KUDÜS RUM ORTODOKS PATRİĞİ’NDEN ANLAMLI ZİYARET

Kudüs Rum Ortodoks Patriği Theofilos Giannopoulos, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a tarihi bir hediye takdim etti. Patriğin hediye ettiği tablo, Hazreti Ömer’in Kudüs’ün fethinden sonra Patrik Sophronios’a verdiği emannamenin yazılı haliydi.

DOLMABAHÇE’DE TARİHİ KABUL GERÇEKLEŞTİ

Patrik Giannopoulos ve beraberindeki heyet, İstanbul’da bulunan Cumhurbaşkanlığı Dolmabahçe Çalışma Ofisi’nde Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından kabul edildi. Ziyarette, İslam-Hristiyan ilişkileri açısından sembolik değeri büyük olan emannamenin yer aldığı tablo Cumhurbaşkanı’na sunuldu.

CUMA NAMAZINDAN SONRA TESLİM EDİLMİŞTİ

Hazreti Ömer, 638 yılında Kudüs’ü fetheden İslam ordularının ardından şehre bizzat gelerek cuma namazını kıldıktan sonra, biri Kudüs halkına, diğeri Hristiyanlara yönelik olmak üzere iki ayrı emanname vermişti. Bu belgede, Hristiyanların can ve ibadet güvenliğini garanti altına alan hükümler yer alıyordu.

KİLİSELER VE HRİSTİYANLAR KORUMA ALTINA ALINDI

Emannamenin ilk maddeleri, papazlar ve kiliselerin Müslümanlar tarafından korunacağına dair teminatlar içeriyor. Hristiyanların mukaddes kabul ettiği Kumame Kilisesi ve Beytüllahim’deki Büyük Kilise gibi mabetlerin de bu güvence kapsamına alındığı vurgulanıyor.

PEYGAMBER MÜHRÜYLE EMAN VERİLDİ

Emannamede, Hz. Peygamber’in daha önce bazı patrik ve papazlara mührüyle eman verdiği, bu nedenle Müslümanların da onlara iyi davranması gerektiği ifade edildi. Ayrıca, bu dini liderlerin cizye ve benzeri yükümlülüklerden muaf tutulacağı belirtildi.

“BU EMİRLERE UYMAYAN İSYAN ETMİŞ OLUR”

Emannamenin sonunda, bu hükümleri kıyamete kadar çiğneyenlerin “Allah’ın ahdini bozmuş ve Habibi’ne isyan etmiş” olacağına dair güçlü bir uyarı yer alıyor. Bu fermanın, İslam’ın adalet ve hoşgörü anlayışının tarihi bir göstergesi olarak önemini koruduğu belirtiliyor.