ABD merkezli dış politika dergisi The National Interest, yayımladığı son analizinde, Amerika Birleşik Devletleri’nin füzyon enerjisi alanında Türkiye ile daha yakın iş birliği arayışında olabileceğine dikkat çekti. Dergi, bu iş birliğinin hem enerji dönüşüm sürecine katkı sağlayabileceğini hem de ABD’nin Orta Doğu’daki stratejik etkisini güçlendirebileceğini vurguladı.
ABD Enerji Bakanlığı’nın 2024 yılında açıkladığı Füzyon Enerjisi Stratejisi kapsamında, özel sektör ile daha sıkı bir entegrasyon hedefleniyor. Bu çerçevede, Türkiye’nin bilimsel altyapısı ve bölgesel konumu, Washington için potansiyel bir ortak olarak öne çıkıyor.
The National Interest’te yer alan makalede, Türkiye’nin nükleer enerji alanındaki mevcut adımları – özellikle Rusya destekli Akkuyu Nükleer Güç Santrali – hatırlatılırken, ülkenin füzyon teknolojilerine yönelik kapasitesinin de göz ardı edilmemesi gerektiği vurgulandı. Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ), TÜBİTAK UZAY ve Türkiye Uzay Ajansı (TUA) gibi kurumlar, bu alanda iş birliği yapılabilecek başlıca yapılar arasında gösterildi.
ABD’nin, Çin ve Rusya’nın bölgedeki etkisini dengeleme hedefi doğrultusunda füzyon enerjisini sadece bir teknoloji değil, aynı zamanda bir diplomasi aracı olarak da değerlendirdiği belirtiliyor. Füzyon teknolojisinin; uzay araştırmaları, ileri malzemeler, medikal izotop üretimi ve yüksek teknoloji alanlarında birçok sektörü etkileyebileceğine dikkat çekiliyor.
UZMANLARA GÖRE YENİ BİR DÖNEMİN KAPISI ARALANABİLİR
Enerji uzmanları, olası bir ABD–Türkiye füzyon iş birliğinin sadece teknik değil, jeopolitik olarak da önemli sonuçlar doğurabileceğine işaret ediyor. Uzmanlara göre, iki ülke arasındaki bu türden bir yakınlaşma, bilimsel transferler, ortak Ar-Ge projeleri ve uzun vadeli enerji yatırımlarına da zemin hazırlayabilir.
Henüz resmi bir mutabakat bulunmasa da, diplomatik ve bilimsel çevrelerde bu yöndeki temasların ilerleyen dönemde somut adımlara dönüşebileceği tahmin ediliyor.