Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Reklam
Reklam

Husumetli olduğu ailenin evinin önünde tüfekle defalarca havaya ateş açtı

Kastamonu’da bir şahıs husumetli olduğu ailenin evinin önüne araçla gelerek

Kastamonu’da bir şahıs husumetli olduğu ailenin evinin önüne araçla gelerek tüfekle defalarca havaya ateş açtı. Yaşanan olayla ilgili konuşan aile, can güvenliklerinden endişe ettiklerini söyledi.

Olay, merkez ilçe Kaşçılar köyü İmam Mahallesi’nde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, U.D. isimli şahıs, husumetli olduğu Güloğlu ailesinin evinin önüne araçla geldikten sonra aracın camından çıkarttığı tüfekle defalarca havaya ateş etti. Şahıs daha sonra aracıyla bölgeden uzaklaştı. Aile üyesi Gülbalar Göloğlu da olaydan dakikalar önce hayvanlarını otlatırken şahsın yanına yaklaşarak silahla ateş ettiğini, kendisinin de çalılıkların arasına saklandığını iddia etti. Olayın ardından aile suç duyurusunda bulundu. Kastamonu İl Jandarma Komutanlığı ekiplerince yapılan incelemede evin önünde 11 adet boş kovan bulundu. Ailenin şikayeti üzerine gözaltına alınan U.D., adli makamlarca serbest bırakıldı.

Öte yandan, olay anı saniye saniye güvenlik kamerasına yansıdı. Görüntülerde U.D.’nin aracının ailenin evinin önüne geldiği görülüyor. Araç kameranın kadrajından çıktıktan sonra defalarca silahla ateş ediliyor.

“Bize gözdağı veriyor”

Yaşanan olayla ilgili konuşan Fikriye Güloğlu, 18 Eylül 2023 tarihinde eşi İsmail Göloğlu’nun olayı gerçekleştiren U.D. ve U.D. ile birlikte tarlaya giren domuzları avlamaya gittiği ve bu sırada silahla vurularak hayatını kaybettiğini söyledi. Konuyla ilgili süren dava sebebiyle şahısların kendilerini köyde barındırmak istemediğini iddia eden Fikriye Göloğlu, “Biz, evimizde yaşıyorduk, öncesinden bir kavgamız falan yoktu. Sadece şahıslar eşimle küslerdi. Ondan sonra eşim iyilik yaptı, bu iki kardeş eşime selam vermeye başladılar. Olay tarihinde de eşimi gece telefonla arıyorlar. Eşimi evden alıyor, ’tarlana domuz geldi’ diyorlar. Eşimi evden aldıktan hemen sonra ben de oğlumu arkalarından gönderdim. Çünkü biz onlarla husumetliyiz, küsüz. Eşimin, onların arabasına binmeyeceğini de biliyorum, onların yanına da gitmezdi. Eşimi alıp gittiler, oğlum da arkasından gitti. Yoldayken eşimi vurdular, ben pencereden izliyordum. Tarlaya vardıklarında eşimi vurdular. Ses kesildi. Oğlum varınca oğlumu yanlış yöne yönlendirdiler. Oğlum babasını ararken eşimi 9 metre 30 santim vurdukları yerden mısır tarlasına yaklaştırmışlar. Orada tel örgü vardı, dikenli telden geçirememişler. Eşim 2 buçuk saat kadar yaşadı, ondan sonra vefat etti. O zamandan beri mahkememiz sürüyor. Avukatlar tazminat davası açmış. Onun için bunlar bize gözdağı veriyor, ’öldürürüz, vururuz’ diyorlar. O yüzden bu olayı yapıyorlar” dedi.

Şahsın evinin önünde silahla ateş etmeden önce hayvan otlatan gelinini de silahla korkuttuğunu belirten Fikriye Güloğlu, “Gelinim yaralanmadan eve geldi. Kapının önünden geçerken de kaç tane silahla ateş etti bilmiyorum ama çok silah sesi geldi. Sona da bıraktı, gitti. Bize bu şekilde gözdağı veriyor. Bizleri korkutuyorlar. Dedesi ’sizi bu köyde barındırmam, sizi bu köyde yaşatmam’ deyip duruyor. Bizim kimsemiz yok. Biz kendi karnımızı doyuran insanlarız, zorla geçinen insanlarız” diye konuştu.

“Kendimi çalılıkların arkasına atmasaydım beni öldürmüşlerdi”

Şahsın kendisine de ateş ettiğini iddia eden Gülbahar Göloğlu ise “Ben, hayvanları bahçenin içerisine koydum, 5 dakika sonra bu geldi. Beni de tabancayla taradı. Bu arada evimin önünden geçerken bir daha taradı. Benim can güvenliğim yok. Çocuklarımın da can güvenliği yok. 3 tane çocuğum var. Çocuklarımı tehdit ediyor. Gözleri kararmış, çocuklarımı da öldürecek, beni de öldürecekler. Zaten ben dün ölmüştüm. Kendimi son adan çalılıkların arasına attım” şeklinde konuştu.