Ulaştırma ve Altyapı Bakan Yardımcısı Ömer Fatih Sayan, mobil iletişim teknolojilerinin ekonomik ve sosyal dönüşümün itici gücü olduğunu vurguladı.
Ulaştırma ve Altyapı Bakan Yardımcısı Ömer Fatih Sayan, U.S. Dışişleri Bakanlığı ve U.S. Ticaret Bakanlığı tarafından düzenlenen ‘Yeni Nesil Bağlantı: Siber Güvenlik, Spektrum Yönetimi ve Uydu İnovasyonu’ konulu çalıştayın açılışında bir konuşma yaptı. Sayan, mobil iletişim teknolojilerinin ekonomik ve sosyal dönüşümün itici gücü olduğunu vurguladı.
5G’de Türkiye’nin Hedefleri ve İhale Süreci
Sayan, 5G’nin sadece bir tüketici teknolojisi olarak görülmemesi gerektiğini, ulusal çözümlerle üretim ekosistemine entegre edilmesinin stratejik bir hedef olduğunu belirtti. Türkiye’nin yerli kaynaklarla baz istasyonları, çekirdek şebeke, yazılım bileşenleri ve şebeke yönetim sistemleri geliştirmeye çalıştığını ifade etti.
Türkiye’de 5G ihalesinin 16 Ekim’de yapılacağını duyuran Sayan, mobil operatörlerin 1 Nisan 2026’dan itibaren 5G hizmetleri sunmaya başlayacağını söyledi. İstanbul Havalimanı ve bazı büyük futbol kulüplerinin stadyumları gibi stratejik noktalarda testlere izin verildiğini ve tüketicilerin buralarda 5G hizmetlerinden yararlandığını kaydetti. İhalenin 700 MHz ve 3.5 GHz frekans bantlarında toplam 400 MHz spektrum sunacağını ve minimum ihale bedelinin 2.1 milyar dolar olduğunu aktardı.
Yerli üretim ve açık radyo erişimi
Yerli ve milli üretimin tedarikçi çeşitliliğini artıracak stratejik bir unsur olduğunu belirten Bakan Yardımcısı, Open RAN teknolojisinin de bu hedeflerle uyumlu olduğunu ifade etti. Açık arayüzlere dayanan bu yaklaşımın, tek bir üreticiye olan bağımlılığı ortadan kaldırdığını ve yerli üretimi teşvik ettiğini vurguladı.
Bu alanda Haberleşme Teknolojileri Kümelenmesi (HTK) çatısı altında pek çok firmanın çalıştığını ve ULAK Haberleşme A.Ş.’nin ORAN tabanlı çözümler geliştirdiğini söyledi.
Uydu ve Siber Güvenlik Çalışmaları
Konuşmasında yeni nesil uydu teknolojilerine (NGSO) de değinen Sayan, Türkiye’nin coğrafi konumunun sunduğu avantajla güvenli ve güçlü iletişim ağlarını güçlendirmeye devam edeceğini belirtti. Sayan, 6G döneminde cihazdan cihaza doğrudan iletişim (D2D) yeteneklerinin önemli bir rol oynayacağını ve Karasal Olmayan Ağlar (NTN) teknolojilerinin kırsal kapsama alanını genişletmek ve afet durumlarında kesintisiz bağlantı sağlamak için kritik olduğunu ifade etti. Uluslararası uydu şirketleriyle de görüşmelerin devam ettiğini ve düzenleme çalışmalarının sürdüğünü kaydetti. Bu düzenlemelerde, verilerin mümkün olduğunca ülke içinde kalması ve ulusal güvenlik kurallarına uyum gibi konuların öncelikli olduğunu dile getirdi.
Sayan, siber güvenliğin de çağın en önemli konularından biri olduğunu vurguladı. Siber suçların 2025 yılına kadar dünya ekonomisine yıllık yaklaşık 10,5 trilyon dolara mal olmasının beklendiğini aktardı. Siber tehditlerin küresel niteliği nedeniyle uluslararası iş birliğinin, tehdit istihbaratı paylaşımının ve ortak güvenlik standartlarının geliştirilmesinin hayati önem taşıdığını belirtti. Bu kapsamda, Ulusal Siber Güvenlik Stratejisi ve Eylem Planı 2024-2028’in, kritik altyapıların korunmasından yerli teknolojilerin geliştirilmesine kadar geniş bir alanı kapsadığını söyledi.
Konuşmasında BTK’nın geliştirdiği Avcı ve Azad gibi yerli siber güvenlik projelerine de dikkat çeken Sayan, BTK Akademi’nin 2,5 milyondan fazla kullanıcıya ücretsiz çevrim içi teknoloji eğitimleri sunduğunu belirtti. Sayan, siber güvenliğin sadece uzmanlara bırakılacak bir konu olmadığını, toplumun tüm kesimlerinin bilinçlenmesinin riskleri azaltmak için en kritik faktör olduğunu sözlerine ekledi.
