Filmleri İzleyen Beynin Ayrıntılı Haritası
Massachusetts Teknoloji Enstitüsü (MIT) araştırmacıları, “Neuron” dergisinde yayımlanan çalışmalarında, bugüne kadar oluşturulmuş en ayrıntılı işlevsel beyin haritasını çıkardılar. Bu haritayı oluşturmak için, film izleme sırasında beynin aktif hale gelen ağlarını incelediler.
Araştırmada, katılımcılara “Başlangıç”, “Evde Tek Başına” ve “Erin Brokovich” gibi filmler izletildi. Beyin aktiviteleri incelendiğinde, farklı sahnelerde beynin hangi bölgelerinin aktif hale geldiği ve çeşitli beyin ağlarının nasıl etkileşime girdiği gözlemlendi. Örneğin, karmaşık bir rüya dünyasının keşfedildiği sahnelerde ya da tanıdık yüzlerin görüldüğü sahnelerde beynin aktif olan bölgeleri belirlendi.
Araştırmanın baş yazarı ve MIT’de sinirbilimci olan Reza Rajimehr, bu çalışmanın “doğal koşullar altında” beynin farklı ağlarının nasıl çalıştığını gösteren ilk araştırmalardan biri olduğunu belirtti. Daha önce yapılan çoğu beyin haritalama çalışması, beynin “dinlenme” durumundayken gerçekleşiyordu. Ancak bazı beyin ağları sadece dış uyarıcılar olduğunda harekete geçiyor ve film gibi uyarıcıların bu ağları etkinleştirdiği görüldü.
Araştırmacılar, bu detaylı haritayı oluşturmak için 176 genç yetişkinin film izlerken kaydedilen beyin görüntülerini kullandı. Katılımcılar, çeşitli bağımsız yapımlar ve Hollywood filmlerinden 60 dakikalık kısa sahneler izlediler. Bu esnada, fMRI cihazı yardımıyla beynin aktif olan bölgelerine giden kan akışı takip edildi.
Rajimehr, film izlemenin beynin birçok farklı bölgesini uyaran “zengin bir uyarıcı” olduğunu ancak her bireyin film izlerken farklı tepki verdiğini belirtti. Bu nedenle, araştırmacılar beyin aktivitelerini katılımcılar arasında ortalayarak ortak beyin ağlarını tespit ettiler.
Sonuç olarak, film izlerken beynin 24 farklı ağının aktif hale geldiği gözlemlendi. Bu ağlar, insan yüzlerini tanıma, sosyal etkileşimleri izleme ve bilinen yerleri tanıma gibi farklı bilişsel süreçlerle ilişkilendirildi.
Araştırmacılar, ayrıca beyin ağları arasında “yönetici kontrol alanları” ile diğer işlevlerin ters bir ilişki içinde olduğunu keşfettiler. Örneğin, “Ocean’s 11” filminde karmaşık bir plan yapılırken beynin planlama ve karar verme gibi üst düzey işlevlerden sorumlu alanlarının yoğun bir şekilde çalıştığı, ancak basit bir sohbet sahnesinde dil işleme gibi özel beyin bölgelerinin devreye girdiği gözlendi.
Filmin bir sahnesi sona erdiğinde, beynin yönetici kontrol ağlarında belirgin bir aktivite artışı olduğu görüldü. Bu kısa boşluk anlarında, beyin sahneleri hatırlamak için hafıza ağlarını etkinleştiriyor olabilir. Araştırmacılar bu işlevsel haritanın, sağlıklı bireyler ve şizofreni veya otizm gibi rahatsızlıkları olan kişilerde beyin organizasyonunun anlaşılmasına katkıda bulunabileceğini belirtti.
Rajimehr, film izlerken beynin nasıl çalıştığını anlamanın, gelecekte film yapımcılarına daha etkileyici içerikler üretme konusunda yeni ipuçları sağlayabileceğini ekledi.